26 Haziran 2011 Pazar

Adrien Brody ve Filmleri

Geçtiğimiz günlerde İMDB Top 250 listesindeki filmlerden birini seçip izleyeyim dediğimde bu film The Pianist oldu.
The Pianist, başrolünde Adrien Brody'nin oynadığı, Polonya'daki Nazilerin gerçekleştirdiği yahudi soykırımında geleceğe umutla bakan ve ailesiyle yaşayan bir piyanist olan Wladyslaw Szpilman'in yaşam mücadelesini anlatıyor.
Ailesinden ayrı tutularak işçi kamplarında çalıştırılmak üzere yoluna devam eden Szpilman, Nazi birliğindeki tanıdık bir asker sayesinde kurtarılıp bir yaşama şansı elde etmesi için serbest bırakılıyor. Bunun üzerine yahudilerle yahudi olmayanları ayıran duvarın diğer tarafına geçme şansı elde eden Szpilman, hayat mücadelesine burada başlıyor.
Bu film anlatılmasının bir anlam ifade edeceğini düşündüğüm bir film değil. Bu yüzden hala izlememiş olan varsa, izlemesini kesinlikle öneririm. Benim burada Adrien Brody'ye yoğunlaşmama neden olan şey, bu filmdeki oyunculuğu üzerine "En İyi Aktör" dalında Oscar alması, kendi yılında önceden aday olmuş ya da ödül almış aktörlerle, kendisi hiç aday olmamışken ödülü alması ve üstüne bir de Oscar tarihinin ödül alan en genç oyuncusu olması oldu. Ve hatta bunlardan da çok, Youtube'dan bulup izlediğim ödül takdim konuşmasındaki içtenliği ve söyledikleri, bunu hissettirişiyle bütün salonu ayağa kaldırarak alkışlatması ve konuşmasının bittiğini işaret eden müziği "1 saniye, 1 saniye, lütfen müziği durdurun. Lütfen müziği durdurun, bu sadece bir kez edinebileceğim bir şans" diyerek durdurtması oldu.
Lütfen siz de izleyin: http://www.youtube.com/watch?v=8HgWANva9Xk

Bunun üzerine Adrien Brody'nin İMDB profiline göz gezdirerek film tür kategorilerinden zevkime uyacağını düşündüklerimi seçip birkaç filmi hemen indirdim bilgisayarıma. Bunlar sırasıyla:


 Başrolünde Hilary Swank'ın olduğu ve Marie Antoinette'i ölüme götüren hikayenin anlatıldığı "The Affair of the Necklace",


Yıllar sonra tekrar bir araya gelip bir şeyler yapma amacıyla Hindistan'dan bir trene atlayan 3 kardeşin komik macerasının anlatıldığı "The Darjeeling Limited" ,


Ünlü bir matadorun biyografisi olarak gösterilen ve başrolü Penelope Cruz ile paylaştığı romantik drama "Manolete" , 


Dolandırıcı bir abinin her türlü senaryosunda başrolü oynattığı saf kardeş tiplemesinde rol aldığı "The Brothers Bloom" ,

Hollywood'a girmek için çabalayan ama sonunda gizemli bir şekilde ölü bulunan George Reeves'in ölüm hikayesinin sırlarını çözmeye çabalayan bir dedektifi canlandırdığı "Hollywoodland" ,


Ve son olarak "The Sixth Sense" ve "Signs" ile ünlenen M.Night Shyamalan'ın, köyün delisini canlandırdığı, başka bir ünlenmiş filmi olan "The Village".

Aslında IMDB en çok bilinen olarak King Kong ve Predators'ı göstermiş fakat ben benim zevkime hitap etmediği için bunları seçtim. Hiçbirinde de sıkılmadım fakat tabi ki öne çıkanlar oluyor. Aslına bakarsanız içlerinden en çok sevdiğim "The Brothers Bloom" oldu.


Bu filmde Adrien Brody, abisinin maceracı ve dolandırıcı ruhu üzerine yazdığı her türlü senaryoda iyi adam ya da kurban rolünü canlandırıyordu. Hayatın bu oyunlardan ibaret olmadığını ve bunlara bir son vermek istediğini abisine söylediğinde abisi bir tane daha oyun oynayacaklarını ve bunun son olacağını söylüyor. Bunun üzerine film afişinde Rachel Weisz'ın bulunuşunun nedenini de öğreniyoruz.
Rachel Weisz'ın canlandırdığı Penelope, ailesinden kalan koskoca bir servet ama aynı zamanda bir yalnızlıkla yaşayan bir genç kadın. Kendisine seçtiği "meslek" 'hobi koleksiyonculuğu'. İnsanlarda görüp ilgisini çeken her türlü şeyi yapmayı öğrenen Penelope, Bloom ile bir gün karşılaşması üzerine, yalnızlığına ve hayatının monotonluğuna son vermek için herşeyini ardında bırakıp onun peşinden bir soygunculuk macerasına atılıyor. Ve tabi ki, bu oyuna kurban olarak seçilen Penelope, iyi çocuk Bloom'a aşık oluyor. E, Bloom da ona.
Bu filmi uzun uzun anlatmak yerine sizlere kesinlikle öneriyorum çünkü ben cidden çok beğendim ve eğlendim.


Adrien Brody dendiğinde bu kadarcık filmini izlemek belki yeterli değil ama artık şunu biliyorum ki, o Oscar boşuna verilmemiş. Brody'nin bütün filmleri izlenmeye değer.