11 Mart 2013 Pazartesi

One Direction: Backstreet Boys'dan Ne Farkı Var?



Geçtiğimiz hafta pazar günü, tam olarak 3 Mart gecesi, Yetenek Sizsiniz'i izlerken Cash adında şimdiye kadar o programa çıkan en tatlı köpeği görmeme vesile olan bölümde, köpeğin sahibi gösterinin bir kısmına önceden hiç duymadığım ama duyar duymaz çok eğlenceli geldiğinden bir iki sözünü yakalamaya çalıştığım bir şarkıyı eklemişti.

"Let me kiss you" gibi dört kelimeyi yakalamam üstüne "ben bunu önceden duymadıysam ve bu böyle hareketli bir şarkıysa, gençlerin söylediği de aşikarsa kesin One Direction falandır" diye düşünerek Google'da şarkının sözlerini yazar yazmaz yanılmadığımı fark ettim.
Böylece "bilinçli olarak" ilk kez One Direction dinleme eyleminde bulundum.
Klibi de varmış ya şarkının!


Şarkıyı dinler dinlemez dedim bir de albümü indireyim. Eğer böyle bir şarkı yapmışlarsa muhtemelen albümleri de genel olarak bu havadadır ve bu da benim dinleyeceğime garanti.

Albümü indirdim. Açıkçası 8 gündür arada Fun bile dinlemek istemeyecek kadar beğendim -ki ne alakaları var, değil mi? Bilenlere sesleniyorum!-. Hatta albümde şarkılar genel olarak çok kısa ama sayıları da bir o kadar fazla olunca her bir şarkıya ayrı gün ayırmak gerekiyor gibi bir hava veriyor. En azından benim gibi sevdiği bir şarkıyı bazen 3 gün bile sabahtan akşama kadar araya bir şey koymadan dinleyebilen biri için 17 şarkı çok fazla.

Albümü kenarda açtım, bir yandan bütün şarkılar çaldı, bir yandan alakasız işlerle meşgul oldum. Ama bir iki şarkı hariç hiçbiri aklımda kalmadı arada çalıp bittiğinde albüm.
Şu an 8 gündür gayet yoğun şekilde bu albümü dinlediğime göre artık genel bir değerlendirme yapmaya hazırım!

Albümde en sevdiğim şarkı şu diyemem, çünkü çok sevip durmadan dinlediğim birkaç şarkı var. Hatta 5-6 bile olabilir.
Genel olarak Eurovision'da söylense ilk 5'e girecek tarzda o çok klasik pop ritimlerini hissettiren şarkılar var. Hele şu şarkı TAM BİR Eurovision şarkısı!


Albümde de itina ile atladığım ender şarkılardan biri.

Sonra bir de o eski "Boy Band" kavramını hatırlatan ve hatta özleten bir şarkı da var ki, bu albümde en sevdiğim şarkılardan biri kendisi. Hatta tek şarkı seçecek olsam bunu seçebilirdim.


Durmadan dinlediklerimden bana disko havasını veren bir şarkı olduğundan C'mon C'mon da var, ki en sevdiklerimden olsa da, albümün zaten 4 dakikayı bulan tek bir şarkısı bile yokken, bu en kısası.


Bugünün şarkısında "seni eller aldı da önce ben sevmiş idim" demişler. En çok da bunu dinlemiş oldum bugün.
Zaten bu sebeple adı "bugünün şarkısı" oldu.


Dünün şarkısı "Nothing Compares" olmuştu ki bugün de arada dinlediklerimden oldu kendisi. Şarkıları tek başlarına açıp baştan baştan dinlemeyi yıllardır pek severim.

Buna da en çok "Noone ever looked so good in a dress and it hurts cause I know you won't be mine toniiighhtt" kısmından takıldım. Aklımda hemen bir video klip canlanıyor o sözler üstüne.

Ve albümde yine fazlasıyla takıntılı şekilde dinlediğim şarkılardan biri "Rock Me".


Bakın, şarkılar o kadar kısa ki bütün bunları arka arkaya dinlemeye bile kalksanız o kadar şarkı yarım saat etmiyor!

Peki ben aylardır "aaaa One Direction da One Direction, yeter be ya!" dedikten sonra bir şarkıyla böyle dinledim, ne oldu?
Kendi kendime düşündüm...

Bunları yazıyorum çünkü ilk albümlerini bilemem ama "Take Me Home" adlı bu ikinci albüm, en azından pop müzik severler tarafından dışlanması gereken bir albüm değil. Çünkü dinlediğiniz bir sürü diğer şarkıcının yaptıklarından hiçbir farkı yok.
Sizleri irrite eden konu, ve benim de şimdiye kadar önyargılı olmama sebep olan en büyük şey, bu gençlerin aslında tiplerinden sebep hiç tanımadıkları insanlara aşık olduklarını zanneden obsesif hayranlarının sosyal medyayı tamamen grubun adı üzerinden ele geçirmiş olmaları.
Aslında Facebook'ta bile bize bulaşamadıkları ve TT listesi gibi bir şeyle karşımıza çıkamadıklarını düşünürsek bütün derdimiz Twitter'daki TT listesinin ya Bieber ya da bu gençlerin adıyla dolu olması.

Yoksa bir bakın, şimdi bu gençlerin, yıllar önceki şu gençlerden ne kadar farkı var?


Tek farkları gelişen teknoloji ile daha alacalı bulacalı yapılan klipleri. Bir de tabi zamana göre giyim ve saç şekilleri. Yoksa yaşlar bile aynı. Ha dönmüşsün '99 yılında Backstreet Boys'u dinleyip, ona özel bir hayran takımı ismi çıkarmış, onun posterine sarılıp ağlamışsın, ha şimdiye gelip "Directioner" olmuşsun, bu gençlere ağlamışsın.

Tabi bir de One Direction dinleyen herkesin "Directioner" adıyla anılması var. Yok aslında böyle bir şey. Nasıl ki her dertlendiğinde Mahsun İzzet İbo Alişan Özcan dinleyen onlardan herhangi birinin ölümüne fanatik hayranı olmuyorsa, One Direction'ı da her kafasına estiğinde dinleyen, bu çocuklar için ölmeye hazır beklemiyor. Aslında tek rahatsızlığımız sosyal medyada fikir belirtme yaşının olmamasıyla ortaya çıkan beyan kirliliği. Yoksa "memlekette konuşacak önemli şey mi kalmadı?" sorusuna biz o TT'lerde One Direction olmadığında da gayet gereksiz başlıklarla cevap veriyoruz. "Evet, kalmadı" diyerek.

Tabi siz yine de siz olun da yakın zamana Bieber gibi bunlar da ülkemize gelirse kalkıp 2750 liralık VIP biletleri tüketen, beyin varlığından şüphe duyuracak insanlar olmayın. Çünkü bunlar da insan. Sadece şarkı söylüyorlar ve siz dinliyorsunuz, o kadar.

Ha bir de şimdi siz bu yazıyı okumanıza rağmen o şarkıları dinlememişsinizdir, bunu dinlemezseniz bittiniz! Alın size sırf "illa dinleteceğim!" diye ikinci kez paylaşayım!


Kalın sağlıcakla ve önyargısız bir kafayla, arkadaşlar ve de saygı değer okurlar!

Hiç yorum yok: